Belediye Meydanında Parti otobüsünün üzerinden DSP Milletvekili adayları ile Bozdoğanlılara seslenen Türker, Bozdoğanlılardan seçimde oy istedi.
Türker yaptığı konuşmada “Biz aydın’dan buraya gelene kadar, uğradığımız bütün köylerde DSP’ye ait adayların afişleri yırtılmış, işin kötü tarafı bunları yırtanların başında bize hesabına geldiği zaman kardeş parti diyen ama bizden çok çekinen oylarımıza göz diken CHP’liler yırtmış. Bunu ben hepinizle paylaşmak istiyorum. Aranızda CHP’liler varsa kendi arkadaşlarını uyarsınlar, bu ayıba da son versinler. Peki, bu üç partiyi AKP, CHP, BDP’yi gazeteler yalnız yazıyor. Neden anketler gerçek olmayan değerlerle bu partilerin %50’ler civarında %30’lar civarında oy aldığını söylüyor. Şimdi hepinize bir olay anlatacağım. Bu olayı televizyonlar söylemez, gazeteler, yazmaz. Bu olayı bir haftadan beri gittiğim her yerde anlatıyorum. Bundan iki ay önce Fransızlar Libya’yı bombaladılar. Fransa bakanı çıktı dedi ki bu bir haçlı seferidir. Tabi yanlış yaptığı anlaşıldı. Hemen NATO’ya devredildi. NATO’ya devir muamelesini Türkiye’de AKP hükümeti onayladı. Bunun ardından oraya asker göndermemiz gündeme geldi. Oraya bizim asker göndermemiz yanlış. Neden yanlış şimdi 2011 yılındayız. Tam 100 yıl önce Mustafa Kemal Atatürk, Trablusgarp’ta müslüman Libyalılarla omuz omuza İtalyalılara Fransızlara karşı mücadele etmiştir. 1974 yılında partimizin kurucusu Kıbrıs’ın Fatih’i Bülent Ecevit, Kıbrıs’a Barış Harekâtını kararlaştırırken Türkiye’ye uçağını uçağının yedek lastiğini ve benzinini veren tek ülke Libya’ydı. Bizim DSP’li milletvekilleri kapalı oturumda hayır dediler. Ama bakın size şikâyet ediyorum, AKP, CHP, MHP evet oyu verdi. Dedik yanlış yapıyorsunuz. Derken Mayıs’ın başında 600 Libyalı Müslüman hem Kaddafi’nin hem de NATO uçaklarının bombalarından kaçtılar. Gemiye binip Akdeniz’e açıldılar. Bizim Silahlı Kuvvetlere ait gemiler gördü. NATO’ya sordu, NATO yardım etmeyeceksin dedi. Genelkurmay’a sordu, Genelkurmay Başbakanlığa sordu, Başbakanlık NATO ne diyecekse onu yapacaksın diyor. Şimdi size soruyorum, televizyonlarda Hacivat-Karagöz misali Başbakanla muhalefet liderlerini ikide bir görüyor muyuz. Hep televizyonlarda birbirlerine atışıyorlar değil mi? Peki Başbakan neden 600 Müslüman Libyalıya yardım edilmesi için NATO’ya kafa tutmuyor. Hem Müslümanım diyeceksin, hem de 600 Müslümanın ölüme terkedilmesine seyirci kalacaksın. Hadi diyelim başbakandın. Peki, CHP’li insan özgürlüklerinden yana olan Kılıçdaroğlu, neden bunu konuşup da televizyonlara çıkmasını sağlamıyor. Peki, MHP lideri Devlet Bahçeli ne oluyoruz Türkiye’yi biz mi yönetiyoruz, NATO mu diye niye gündeme getirmiyor. Birisi İslamcıyım diyor Müslümanlara yardım etmiyor, diğeri insan haklarından yanayım diyor, insan olarak yardım etmiyor, diğeri de ben milliyetçiyim diyor ama sürücü koltuğunda yabancılar oturuyor. Niye bunu anlatıyorum, bu üçü dışarıdan odaklı anlaşmaları olduğu için yabancılara ses çıkartmıyor. İşte ben DSP Genel Başkanı, bütün demokratik solcular, hiç kimseden korkmadan 600 Libyalının ölüme terkedilmesinin hesabını soruyoruz. Şu ana kadar 270’i ya denizde kayboldu, ya açlık ve susuzluktan öldü. Gerisinin bir kısmına Tunus’lular yardım etti, gerisi hala deniz ortasında. İşte bu seçimde şuna karar vereceksiniz, ya dış güçlerin desteklediği üç parti meclise girecek ya da bunlara dur diyecek halkın çocuklarının Parlamentoya girmesi gerekecek. Biz DSP’li solcular bu arada görmüş olduğunuz kişilerin yabancı milletlere bir diyet borcu yoktur. Olsa olsa halkımıza borcu vardır. Köylü milletin kölesi, değil milletin efendisidir. Bu bizim şanımızdır, Ecevit’in şanıdır, bu söz Mustafa Kemal Atatürk’ün sözüdür. Türkiye’de herkes nemalanıyor. Burada Mazot, gübrenin fiyatı düşüyor mu? Çiftçi kırılıyor, gelirken köylere bakıyorum, yine ekim zamanı gübre yükselecek, hasada giderken gübrenin fiyatı düşecek. Biz çiftçiyi milletin efendisi kılabilecek programa sahibiz. O nedenle her aileden en az bir kişiye işveren bir program hazırladık. Üniversiteye giriş sınavsız olacak. Burada bizi dinleyen gençler var. İki hafta sonra Üniversite sınavına girecekler. Bir kısmı kazanmayacak. Kazanmayan bu gençler şaibe bulaştığı için hayal kırıklığına uğrayacaklar. DSP olarak söz veriyorum. Parlamento’da bulunduğumuz andan itibaren bu bir milyon yedi yüz bin kişiden sınav kazandırılmamış herkesin Üniversiteye girmesini sağlayacağız. Hiçbir anne baba genç şifre var, haksızlık yapıldı, hakkım yenildi demeyecek. Şimdi siz hastaneye gidiyorsunuz bedelsiz deniyor. Ama ne ödeniyor, katkı payı. Biz katkı payını tamamen kaldıracağız. Liselerde sınav kaldırılacak. Dün ve bugün ortaokul öğrencileri lise için sınavlara girdiler. Biz bu sınavları kaldıracağız. Bütün okullar birbirine eşit kılınacak. Bunu yaparken 16 yaşına gelen bütün lise öğrencilerinin sigortalı yapıp emekliliğini daha lisedeyken devlet olarak başlatacağız. Askere gidecek olanların er ve erbaşların sosyal güvenliğini sağlayacağız. Bütün bu söylediklerim dünyada yapılan ama Türkiye’de yapılmayan işler. DSP Parlamento’ya hazırdır. Şu ana kadar yaptığımız gezilerde Allah’a şükür eğer bir oyun olmazsa birileri bir film çevirmezse biz parlamento’dayız. Ama sizlerden biraz daha oy istiyoruz ki, güçlü girelim iktidarın ortağı olalım.
Bizim temel felsefemiz ne ezilen, ne ezenin olmadığı bir dünya düzenidir. İşte onun için birileri kazanıyor, gerisi fakirleşiyor. Başbakan diyor ki milli gelir 12000 dolar. Bir evde dört nüfus varsa o evde demek ki en az 48000 dolar para giriyor. 48000 dolar para demek Başbakanın hesabına göre 72 milyar demektir. Türkiye’de bu 72 milyar bir polisin, öğretmenin evine girmez. Peki, bu para kimin evine giriyor. Yandaşların evine giriyor. İşte bizimki çokça üretimi sağlayıp, hakça bölüşümü gerçekleştiren bir yapı olacak. Allah’ın izniyle bu ülkede asgari ücret vergiden muaf en az 1000 lira olacaktır. Değerli arkadaşlar hepinize teşekkür ediyoruz. Bugün yolumuz uzun Aydın’ın her beldesini her köyünü her ilçesini bu şekilde gezeceğiz. Aydınlılarla birlikte olacağız. Ben Aydınlı milletvekili adaylarımı size emanet ediyorum. Ama Bozdoğanlılarında çıkacak oylarına bakacağım, kendi çocuklarına ne kadar sahip olmuşlarsa biz de o kadar dertlerinize derman olmaya çalışacağız. Hepinize saygılar, sevgiler sunuyorum, Allah hepinizin yardımcısı olsun” dedi. |