Yağmur duaları…

“Yarabbi, senin eserin bu kâinatı yeterince koruyamıyoruz. Bu kuraklık bize müstahak. Affına sığınıyoruz. Bizi affet”  

İlçemizde her hafta başka bir mahallede “Yağmur Duası” yapılıyor. Kurak geçen bir mevsim, suya hasret toprak ve sonunda kıtlık sinyalleri.

Yağmur, evrene bir yaşam ilacı. Bitkiden, hayvana, toprağa dolayısıyla insanın yaşamına doğrudan etki eden kutsal bir nimet.

İnsanoğlu yağmuru beklerken, yağmurun yokluğuna neden olan kişisel ve toplumsal nedenlerden bi haber olduğu aşikâr.

Kuraklık, çoğu zaman insanoğlunun çözemediği ilahi ve kutsal bir sır olsa da, kuraklığın beşeri nedeninin; evrende yaşayanların eğitim durumunun düşük olması, yüksek ego, çok para kazanma hırsı… 

Dünya üzerinde farklı düşünce ve anlayışta olan milyonlarca insan var. Bu insanların davranış ve uygulamaları diğer insanları direk olmasa da dolaylı yönde etkilemektedir.

Günümüzde bu etkinin güncel adı kuraklık.

Eğitim seviyesi kıt toplumlar sorgulamayı akıl edemezlerken, kuraklığın ilahi bir nedeni olduğunu sanırlar Ve “Yağmur Duası” bu seviyedeki insanların en sık başvurduğu kurtuluş kapısıdır.

Kuraklığın ilahi bir nedeni olsa da, en önemli nedeninin kendilerinden kaynaklandığını görmezden gelen insanoğlu “ne ekersen onu biçersin” olgusunu işine gelmediği için göz ardı ediyor.

Yağmur duası ile yaratana el açanların umarım istekleri kabul olur.

Lakin insanoğlu hep kendisini kandırır. Çevresi ile ilgilenmez ve korumaz. Hangi konumda olursa olsun adam sendeciliği alışkanlık haline getirir. Sorgulamadan, yanlışa tepki koymaktan korkar.

Ağaçları keserek ve yakarak yok ediyoruz.

İstihdam sağlıyoruz, kisvesi altında dağların taşların alt üst edilmesine göz yumuyoruz.

Özellikle atıkları rastgele alanlara atıyoruz. Depoluyoruz.

Bozdoğan’da gerçekleştirilen Yağmur Duaları ne kadar önemliyse, önemli olan başka durumları, çevreyi gözlemlemeyi de akıldan çıkarmamalıyız.

Çevrenize bir bakın kuraklığın nedenini sanırım anlarsınız.